AK Parti’nin iktidara gelişinin 20. yılı hasebiyle 4-5 Kasım’da İstanbul’da “21. Yüzyılda Siyaset ve Yeni Açılımlar Forumu” düzenlenecek. AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş’un başkanlık ettiği tertip heyetinin uzun bir çalışmanın akabinde hazırlıklarını tamamladığı forumun ana teması “İnsanlığın düzgünlüğü için öneriler” olarak belirlendi.
AK Parti MKYK Üyesi Ayşe Böhürler’in koordinatörlüğünde gerçekleşecek forumda ABD, Almanya, Azerbaycan, Fransa, İngiltere, Güney Afrika, Gürcistan, İtalya, Katar, Lübnan, Moritanya, Norveç, Pakistan, Rusya, Singapur, Sırbistan, Ukrayna ve Ürdün’ün ortalarında bulunduğu ülkelerden konuşmacılar yer alacak.
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AA muhabirine, “21. Yüzyılda Siyaset ve Yeni Açılımlar Forumu”na ait değerlendirmede bulundu.
AK Parti’nin 20 yıldır iktidarda olduğunu, icraatlarıyla da hem Türkiye’ye damgasını vurduğunu hem de dünya siyasetinde isminden kuvvetli bir biçimde bahsettirdiğini belirten Kurtulmuş, “20 yıldır iktidarda olmamıza karşın daima yeni arayışların, yeni fikirlerin, yeni tekliflerin peşinden koşuyoruz. Bu manada da partimizin iktidara gelişinin 20’nci yıl dönümünde, yeni birtakım fikirlerin tartışıldığı, memleketler arası bir tartışma yeri olmasını istek ettiğimiz milletlerarası konferans düzenliyoruz.” diye konuştu.
DÜNYANIN UĞRAŞTIĞI KRİZLER
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın forumda bir konuşma yapacağını söz eden Kurtulmuş, konferansın odak noktasının, insanlığın krizleri, siyasetin geleceği ve siyaset ideolojisi olacağını vurguladı.
Dünyanın güç, besin, global göç ve Rusya-Ukrayna savaşı üzere fevkalâde krizlerle uğraştığına dikkati çeken Kurtulmuş, “Bu krizler devrinde kelamı, fikri olanın, bu krizlere sağlam olanın daha güçlü olacağı ve yalnızca kendisini bu türbülanstan çıkarmakla kalmayacağı, dünyaya da yeni teklifler sunabileceği bir ortama yanlışsız giriyoruz. Burada bilhassa Türkiye Yüzyılı kavramını bir ana başlık olarak açmış ve önümüzdeki yüzyılı Türkiye açısından ve dünya siyaseti bakımından yine formatlamak argümanında olan AK Parti’nin, bu krizlere karşı da karşılıklar araması, geliştirmesi gerekir.” sözünü kullandı.
Liderlik biçimlerinin değişmesinden dijitalin siyasetine kadar çok farklı alanlarda siyasetin pratiklerini de teorisini de değiştirecek bir periyoda yanlışsız girildiğine işaret eden Kurtulmuş, buna da hazırlıklı olmak gerektiğini vurguladı.
Kurtulmuş, bilhassa toplumsal hayattaki değişimlerin yakından takip edilmesini gerektiren bir sürecin yaşandığını lisana getirdi. Bütün bu bahisleri iki günlük konferansta ele almanın ve sonuçlandırmanın mümkün olmayacağını, yalnızca tartışma ve müzakere tabanını kuvvetlendirmek için böylesine kıymetli bir memleketler arası forumu düzenlediklerini anlatan Kurtulmuş, programda çok sayıda yabancı konuğun olacağını, dünya üniversitelerinden ve araştırma merkezlerinden tanınmış bilim adamlarının da davetliler ortasında yer aldığını bildirdi.
“AK PARTİ’NİN HALA DİNAMİK BİR PARTİ OLDUĞUNU GÖSTERİYOR”
Forum kapsamında 9 farklı oturum gerçekleşeceğini aktaran Kurtulmuş, ayrıyeten bir yuvarlak masa toplantısında fikirlerin tartışılacağını, son gün ise “insanlığın yeterliliği için teklifler” başlığı altında daha geniş iştirakli bir yuvarlak masa toplantısıyla programın sonlandırılacağını belirtti.
Kurtulmuş, “Bunun değerli bir uğraş olduğunu, Türkiye siyasetine çok önemli bir katkısının olacağını söz etmek isterim. Ancak hepsinden değerlisi Türkiye Yüzyılı vizyonuyla son derece uyumlu ve Türkiye’yi gelecek asra taşıyacak iddiayı, iradeyi ortaya koyabilecek bir parti olarak AK Parti’nin bu kadar yıl iktidarda olmasına karşın hala son derece dinamik bir parti olduğu, son derece dinamik tabanlarda dünyanın ve Türkiye’nin problemlerini tartışabilme yüreğine ve kudretine sahip olduğunu gösteren milletlerarası bir aktiflik olacak.” değerlendirmesini yaptı.
“HEPİMİZİN ORTAK ÖDEVİ”
Son devirde bilhassa Avrupa siyasetinde öne çıkan ve Türkiye’de de görülen siyasetteki kutuplaştırıcı lisanın forumda nasıl değerlendirileceğine ait görüşlerini de lisana getiren Kurtulmuş, şu tabirleri kullandı:
“Forum bünyesinde bütün meseleleri çözmek mümkün değil lakin mesela yabancı düşmanlığı, İslam tersliği, İslam düşmanlığı ve bilhassa Avrupa kıtasında artan çok milliyetçi akımların dünya siyasetini ve bilhassa Avrupa’daki merkezi siyaseti zehirlediği aşikardır. Hasebiyle bunlara karşı bir ortak lisanın geliştirilmesi zarureti var. Bu konferans bununla ilgili fikirlerin de tartışıldığı bir yer olacak. Bu hepimizin ortak ödevi. Siyasette ‘insanlığın iyiliği’ kelamını onun için kullanıyoruz. Şu kümenin, bu kümenin, bu ülkenin değil, insanlığın ortak uygunluğunu sağlayacak fikirlere gereksinimimiz var. Bu da barış lisanını kullanmaktan, sıkıntıları müzakereye dayalı, karşılıklı isteğe dayalı müzakereler yoluyla çözme marifetini kazanmaktan geçiyor. Bu konferansın böylesine bir katkısı da olabileceğini, bu taraftaki fikirleri de gündeme taşıyacağına inanıyorum.”